Toplumsal cinsiyet konusu toplumdaki her bireyi ilgilendirir. Benliğimizin
merkezinde bulunan cinsiyet kimliği, farkında olalım ya da olmayalım, toplum
içinde karşılaştığımız engeller kadar fırsatlara da etki eder. Toplumsal cinsiyet
biyolojik olarak belirlenmez; kişinin görünüşü, davranışı, izin verilen
davranışları, kendisinden beklenenler, meslek seçimi, bir kuruluşta hangi
pozisyonda çalıştığı vb. hususlar toplum tarafından şekillendirilir. Toplum, kadın
ve erkeğe, kız ve erkek çocuklarına farklı roller atfeder ve söz konusu bu
durum hayatın birçok alanında türlü eşitsizliklere yol açar. Buna karşılık, toplumsal
cinsiyet eşitliği, her iki cinsiyetin de kamusal alanda ve özel yaşamın her
alanında eşit görünürlük, güç, sorumluluk ve katılımını temsil eder. Ayrıca
cinsiyet eşitliği, kadın ve erkeklerin kaynaklara eşit erişimi ve kaynakların
eşit dağılımını temin eder. Son olarak cinsiyet eşitliği kadın ve erkekler
arasındaki farklılıkların ve toplum içinde oynadıkları çeşitli rollerin eşit
olarak kabulü ve saygı görmesi anlamına gelmektedir.